TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN DAVALARLA İLGİLİ EMSAL KARARLAR

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN DAVALARLA İLGİLİ EMSAL KARARLAR

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

E.2012/2004 K. 2012/3893 Karar Tarihi: 12.03.2012

  • TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Özeti: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununu hükmüne göre. başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu ispat edemediği takdirde kayda göre araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralanması, ariyeti veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi; işletendir. Aynı kanuna göre ise, bir motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan o aracın işleteni sorumlu olur hükmü gereği davalı araç malikinin işleten sıfatıyla sorumlu tutulması gerekirken, hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

 

YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ

E.2016/9992 K.2019/4331 Karar Tarihi: 09.04.2019

  • TRAFİK KAZASI SONUCUNDA YARALANMA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

Özeti: Davacı tarafından, söz konusu kazada yaralanmış olması nedeni ile manevi tazminat talebinde bulunulmuş olup, mahkemece, davacının mevcut rahatsızlığı ile trafik kazası arasında uygun illiyet bağı kurulamadığı, kazadan dolayı davacının maluliyet durumu ve maddi zararı bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Somut olayda, her ne kadar dava konusu trafik kazası sonucunda davacıda oluşan bir maluliyet tespit edilememiş ise de davacının anılan kaza sonrasında bel ve boyun bölgesinden rahatsızlık geçirerek tedavi gördüğü, dolayısı ile kazadan dolayı manevi bir zarar uğradığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, kusur oranları da göz önünde tutularak davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

E.2019/3140 Karar 2021/2311 Karar Tarihi: 28.12.2021 

  • TRAFİK KAZASI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ
  • ZORUNLU KOLTUK SİGORTASININ BİR TUTAR (MEBLÂĞ) SİGORTASI OLMASI
  • OLAYIN YARALAMALI VE ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASI OLMASI NEDENİ TÜRK CEZA KANUNU’NA GÖRE CEZA DAVA ZAMANAŞIMININ 15 YIL OLMASI
  • ISLAH İLE İKİNCİ BİR TALEPTE BULUNMA OLANAĞININ BULUNMAMASI
  • MALULİYET ORANININ TESPİTİ AÇISINDAN KAZA İLE YARALANMA ARASINDAKİ İLLİYET BAĞI DA AÇIKLANARAK ÇALIŞMA GÜCÜ VE MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI ORANI TESPİT İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ HÜKÜMLERİNE UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLENMESİ

Özeti: Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Kazaya karışan otobüsün kaza tarihi kapsar şekilde davalı Sigorta A.Ş.’ye Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi ile davalı Sigorta A.Ş.’ye sigortalı ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunmaktadır. Asıl davada, davalı Sigorta A.Ş.’ye; birleşen davada davalı Sigorta A.Ş.’ye maddi tazminat talep edilmiştir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden Zorunlu Koltuk Sigortası bir tutar (meblâğ) sigortasıdır. Meblâğ sigortasında, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), eksiksiz ve tam ödemek zorundadır. Mahkemece %27,2 maluliyet oranı üzerinden sürekli iş göremezlik tazminat hesabı yapılan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir.

Olayda davacılar hakkında düzenlenen maluliyet raporlarının maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde düzenlendiği görülmektedir.

Dava konusu olay yaralamalı ve ölümlü trafik kazası olması nedeni ile kaza tarihinde yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Kaza tarihi ile dava tarihi ve ıslah tarihi dikkate alındığında 15 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır.

lslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. HMK’nın ilgili maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez. Mahkemece dava dilekçesinde talep edilen tazminatlar hakkında ıslah dilekçesinde belirtilen miktarlar esas alınarak hüküm kurulması, ıslah dilekçesi ile talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden bu yöndeki istinaf itirazının da yerinde olduğu sonucuna varılmıştı.

YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ

 E.2020/6402, K.2021/1664 Karar Tarihi: 16/02/2021

  • DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
  • ANA VE/VEYA BABAYA ÇOCUKLARININ DESTEK OLDUĞUNUN KARİNE OLARAK KABUL EDİLECEĞİ

ÖZETİ: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 22/06/2018 tarih 2016/5 E – 2018/6 K. sayılı kararında, ana ve/veya babanın çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ilişkisinin varlığının ispatı için SGK’dan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir. 

Türk Borçlar Kanununun ilgili hükümlerinden anlaşıldığı üzere; destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan yardımdır. Bu tazminatın amacı, ölüm olayı olmasaydı ölenin yardımda bulunduğu kimselere yardımda bulunmaya devam edeceğinin düşünülmesi ve ölüm olayının bu süreci kesmesi sonucu destekten yararlanan kimselerin uğradıkları zararın peşin ve toptan şekilde tazmin edilmesi, bu kimselerin ölüm olayından önceki durumlarına kavuşturulmasıdır. Eş deyişle amaç; destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır.

Ana ve babaya ölüm geliri bağlanıp bağlanmaması, destek ilişkisinin varlığı yönünden olmasa da tazminatın belirlenmesi noktasında dikkate alınmalıdır. Zira asgari ücretin altında geliri bulunan ve Sosyal Güvenlik Kurumunca gelir bağlanan ana ve/veya babanın destek ihtiyacının bulunduğu ve ölen sigortalının maddi destekte bulunduğunun karine olarak kabulü gerektiği Dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir. 

Kurumca gelir bağlanmayan davacı ana ve/veya babaya sigortalının fiili desteği kanıtlanmadan, sigortalının gelirinden bir bölümünün pay olarak ayrılacağının kabulü, ölenin desteğinden fiilen yararlanan eş ve çocukların destek zararlarının karşılanamaması sonucunu doğurur.

 

Related Posts

Leave a Reply

Sohbet
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Merhaba EMRE ÖZTÜRK Avukatlık Arabuluculuk Bürosuna Hoş Geldiniz Sizlere Nasıl Yardımcı Olabiliriz?