USULSÜZ TEBLİGATA İTİRAZ VE ŞİKÂYET

USULSÜZ TEBLİGATA İTİRAZ VE ŞİKÂYET

Hukuk düzenimizde alacaklı olduğunu iddia eden tarafın elinde bir mahkeme kararı(ilam) olabileceği gibi elinde herhangi bir belge bulunmadan dahi icra müdürlüğüne giderek dilekçeyle yahut tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak takip talebinde bulunabilmektedir.

Alacaklının takip talebi ile birlikte gereken harç ve masrafları yatırması halinde ilgili icra müdürlüğü ödeme emri düzenleyerek borçluya ödeme emrini tebliğe çıkarır. Ödeme emrinin tebliğ memuru (posta memuru) vasıtası ile borçluya tebliğ edilmesi sağlanır.

Borçlu ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra eğer ilamlı veya genel haciz yoluyla takipse 7 gün, kambiyo senetlerine mahsus takipse 5 gün süreli itiraz hakkı bulunmaktadır.

İcra takibine karşı borçlu itiraz süresi içinde itiraz ederse takip durur. Alacaklı taraf bu itirazı bertaraf etmek üzere elindeki belgelere göre genel mahkemeden itirazın iptalini yahut icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edebilir.

İcra takibine süresinde itiraz edilmemesi halinde takip kesinleşir ve ödeme süresinde borcun ödenmemesi halinde alacaklı tarafın haciz talebi üzerine borçlunun malvarlığı araştırması yapılır ve hacizler uygulanır.

İcra takibinin kesinleşmesi ve haciz işlemlerinde ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak yapılması halinde hukuken herhangi bir sorun yoktur. Ancak ödeme emrinin tebliği Tebligat Kanunu usullerine aykırı olarak yapıldığı durumlarda borçlunun icra takibinden haberi olmasa dahi tebligat şeklen yapılmıştır.

Bu durumda borçlu itiraz süresini kaçırmış ve takip şeklen kesinleşmiştir. Devamında borçlunun haberi dahi olmadan alacaklının icra müdürlüğüne yapacağı taleple borçlunun malvarlığına haciz konulabilmekte ve hatta haczedilen mallar satılarak paraya çevrilebilmektedir.

Usulsüz tebligat sebebiyle itiraz süresini kaçıran borçlu, tebliğden haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde hem ilgili icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra hukuk mahkemesine usulsüz tebliğ işlemine karşı İcra ve İflas Kanunu madde 16 gereği usulsüz tebligat şikâyet dilekçesi ile şikâyette bulunmalı, hem de aynı süre içerisinde ilgili icra müdürlüğünde borca veya imzaya itiraz etmelidir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesin 2016/11587 E. ve 2017/2700 K. sayılı ilamı:  “Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK’nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikâyet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re’sen nazara alamayacağı gibi, icra dairesi de, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece, tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz.”

Related Posts

Leave a Reply

Sohbet
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Merhaba EMRE ÖZTÜRK Avukatlık Arabuluculuk Bürosuna Hoş Geldiniz Sizlere Nasıl Yardımcı Olabiliriz?